20 Şubat 2009 Cuma

Garbage-Milk-Bana sütlü kahve sözün var


Birlikte Boris Vian okuruz diye hayal etmiştim.Sen yemekleri hazırlarken ben ortak bir playlist hazırlıyor olacaktım.Yemekleri sen yapmak istedin bende karışmadım pek.Ortak olmadığımız konu senin mediaplayer benimse winamp kullanıyor olmamdı.Sorun hemen halloldu.Yemekten sonra tabii ki Türk kahvesi içeceğiz!Sen az köpüklü kahveyi kendine seçiyorsun.Sonra kuşkusuz "Günlerin köpüğü"nden bahsediyoruz.Üstelik Fransızlardan çok Fransızcaya ilgin olduğunuda biliyorum.Sen beni öpersen belki de bende fransız olurum. Detaylara takılmıyorum sonra. Sana dans dersi vereceğimi söylemiştim diyorum. Hatların çok hantal. Ama gayet isteklisin.Elimi tutmak hoşuna gidiyor.Karşıdan karşıya geçtiğimiz günü hatırlıyorum.Koluma girmiştin ve bende protez mi bunlar diye sormuştum sana.Ben sana sarılmak istiyorum.Hızlı mı davranıyorum belki.Ben bu hissi biliyorum. Gözlerime bakıp yaşadığım onca şeyi okuyor gibi yapıyorsun.Bir yanın arzulu bir yanın tedirgin. Benden hoşlanan tüm kadınlar (hatta erkekler) kulaklarımı çınlatıyor. Senle ise aramızda bir kulak var sadece. Sen falıma bak diye tutturuyorsun. Ben boş ver falı, telveden iyi peeling olur diyorum. Sen bunu nereden bildiğimi sormuyorsun bile. Aklına hep diğerleri geliyor. Ben üzerinde arapça bir şiir yazan gümüş tablamı çıkarıp sigara sarıyorum. Pencere açık. Çalışma masasının üzerinden bir parça kağıt düşüyor.Bu güne kadar neredeydin yazıyor.Senin olmadığın her yerde demek istemiyorum. Çünkü bu rüyanın bittiği anlamına gelir.Sonra uyanıyorum işte. Bilgisayar açık. Yerde bir sürü karalanmış kağıt ve winampta tek bir şarkı çalıp duruyor.
GARBAGE-Milk



http://rapidshare.com/files/200589810/Garbage_-_Milk.mp3.html

Hiç yorum yok: