19 Mayıs 2009 Salı

Conor Oberst and the Mystic Valley Band-Big Black Nothing


http://www.mediafire.com/?out2ynmxkik

Conor Oberst git gide kan kaybediyor. Eğer olgunlaşmak böyle bir şey ise bazı müzisyenler hep çocuk kalmalı. Her ne kadar Conor'un durumu bir küçük onur bir küçük ibrahim durumu değil. Ama ne bileyim eski tadı yok. Neutral Milk Hotel feyzinden arınmış bir eğreti Jeff Mangum gibi söylüyor artık.Yeni albümünü edinmeme rağmen tam anlamı ile dinleyememem kesinlikle Conor'un suçu.

Dead or Alive- You Spin Me Round


http://www.mediafire.com/?yo5m1vzcayu

Bu günlerde Flo rida diye Timbaland benzeri bir çam yarmasının (84lüymüş yuhh) ırzına geçmekle geçmemek arasında samplelarını kullandığı parçanın aslı.
Ayrıca Dead or Alive'in vokali Pete Burns Morrissey ile ilgili bir anısı kalmış aklımda. Moz Pete Burns'e demiş ki böyle kürk felan giyersen senle bir daha asla konuşmam-selam vermem gibisinden bir şey demiş. Pete Burns benimkiler imitasyon desede Moz , Pete Burns'u kürk mantolu madonna olarak ilk gördüğü yerde defterinden silmiştir anında.
Bunu üzerine delikanlı Morrissey ağa beyimizden "Tomorrow" dinleyelim.

Yalın-Ben Bugün

Yanlış hatırlamıyorsam bir şairin gazetecilik yapıyor olması onun yaratıcılığını azalttığını ve saçlamasına neden olabileceği ile ilgili bir sözü vardı edgar allen poe’nun. Bu yüzden bende uzun zaman bloga yazmadığımda en afili şekilde dönmek ya da program takvimine uymak yerine tamamen alakasız bir şekilde dönüyorum her seferinde. Bu açıdan kimi blog okuyucuları tarafından oldukça saçma bir adamın kritiğini yazacağım. Evet, Yalın’dan bahsediyorum. Ben Bugün adlı 4. Albümü çıktı ve edindik-dinledik-kritik ettik.
Sezan Aksu’nun manevi oğlu ruh hali ile şarkı yazmaya devam eden Yalın “tekrarlardan tekrar” beğeniyor. Bu kez kendi tarihinin tekerrürden ibaret olmadığını göstermek için prodüksiyon ve düzenleme başında Alper Erinç var. Allah için Alper Erinç dinlenilir işler çıkartmaya çalışıyor. Genel piyasada sayılı adamlardan biri. Daha önce ki albümlerinde Kargo’nun gitaristi ve kimi şarkılarının yazarı Selim Öztürk Yalın’a kol kanat geliyordu ya da geriyordu. Ki bu yüzden daha önce ki düzenlemeler – kemanlar ve kimi başka yaylılar bariz bir şekilde Kargo’dan daha piyasası olan bir pop grubu olsa nasıl olurdu sorusuna Yalın doğmuş oldu denebilir. Mesela Yalın’ın “Ben bugün” adlı albümünden önceki albümlerde ki keman kullanımına ve tonuna bakın. Birde mesela Kargo’nun “renklerin içinde” gibi keman içeren parçalarına ya da “Aslı” nın bazı parçalarına bakın. Çünkü işin içinde hep Selim Öztürk vardı. Ve Selim Öztürk tabiri caizse kendisi gibi çok sade düzenlemeler yapan bir adam. Parçanın ana melodisini tetikleyecek unsuları içinde barındıran bir düzenleme yaparken- vokali de ön plana çıkarmak genel bir düzenleme tekniği onun için. Ama Yaln’ın yeni albümünde Alper Erinç koltuğa geçmiş ve şarkılar fazla renklenmiş. Tabiri caiz ise Yalın kendince en “piç” en “zıpır” belkide albümünü yapmış. Oysa bu zıpırlık insanda baygınlık verici bir hal alabiliyor. “Başka hayatların kadın’ı adlı şarkı bir sirtaki edası ile başlıyor. Hatta klasik sirtaki ritmi ama giderek hızlanan biçimde gelişmiyor. Sanki “Alpay” ve “Tanju okan” arasında seyretmeyi hayal ediyor. Ama acayip sıkıyor. “Uzaktan dünyalı” adlı tamamen saçma sapan bir şarkı. Zaten şarkının ismini görünce bana uzak Allah’a yakın ol dedim. Çoğu şarkıda gaza getirici bir arabesk davul ritmi ve matematiksel bir trambon melodisi peşi sıra. Zaten bazı şarkılarda bazı filmlerden olduğunu düşündüğüm trambon melodileri mevcut. Kemanlar yine benzer bir şekilde. Daha önce ortalıklarda konser kaydı olan “Ki sen” eski ve kötü kaydıyla en azından ruh sahibi bir pop şarkısıyken bu yeni hali tüm ruhunu prodüksiyona satmış. Pinhani’ nin “Ne güzel güldün” şarkısı da böyle heba olmuştu hatırlarsanız. “Terazi” adlı şarkının piyano melodisi çok tanıdık ama nereden bulamadım. Aklıma gelirse yazarım. Mesela geçenlerde Hande Yener’in Hipnoz albümünde ki çıkış parçasının ana melodisinin “Yes” in “owner of a lonely heart” dan arak olduğunu fark ettim. Ki Hande gözüne yıldız felan çiziyordu zaten,neyse. Zaten zaman zaman Yalın ben "lily allen" dinliyorum der gibi hissettim bazı şarkılarda hatta the fratellis bile inceden sezdim.“Ah be kardeşim” ise Kartel’in “Evdeki ses” in yandan yemişi. Çoğu parçada neredeyse detone olacak kadar sınırda söyleyen Yalın bunun yanından çok fazla şey söylemek istiyor. Bir sürü cümle kurup bunu bir müzik eşliğinde dile getirince şarkı olduğu yanılgısından hemen vazgeçmeli. Kusura bakma Yalın ama Prozodi'nin amına mart karı yağdırıyorsun.Üşüyen-üzülen-ümmüğü sıkılan dimağlar biz oluyoruz. Bazen sözlerini söylerken sıçıp iyice batıracak diye ben korkuyorum. Yalın kardeşim iyi güzelde sen Leonard Cohen değilsin. Onu geçtim Erkin Koray gibi ya da Barış Manço gibi ustalardan biraz ders al.Şarkılarını dinle.Çok fazla şarkı sözü yazmak seni çok iyi söz yazarı yapmaz. Ki kilişeleri kullanmak bile ustalık ister. Mesela “Bir tek sen eksiksin” gibi bir şarkı ne bileyim bana hiç içten gelmiyor artık. Şarkı sanki yalan üstüne kurulu. Sanki bir şarkı yazayımda millet bana romantik prens desin diye yazılmış gibi. Ve albümde ki “Bit pazarı” tamamen kofti bir şarkı. Albümde ki Diğer hareketli şarkılar gibi. Sözlerini geçtim ama müzikleri bile bayık. Dinletiyor ama ruha sinmiyor. Goran Bregoviç dinlemiş olabilir son zamanlarda Yalın. Ya da Shantel’in “Disko partizani” ile gogol bordello şarkıları (misal “start wearing purple”)gibi insanı zıplatan hoplatan anlamsız bir eşlik etmece oyununa sürükleyen şarkı bende yazayım ne olacak ki deyip “Bit pazar”ını yazdı. Çünkü aynı mantık. Hafif balkan popu tandansında gelişiyor şarkı. Ayrıca Yirövizyonda Norveçli eleman Alexander Rybak ‘ın “Fairytale” şarkısı ile benzer keman melodilerine sahip gibi gözüksede bunun nedeni de Alper Erinç olarak gösterilebilir. Bak senin şarkıya şu Norveçlilerin ki gibi bir keman solo atalım-koyalım. Hiç olmazsa şarkı çalıntı mı diye iyisi ile kötüsü ile bir reklam yapmış oluruz. Gibi bir sürü komplo teorisi üretilebilir. Çünkü durum buna müsait. Ayrıca bu Alexaonder Rybak ve bu şarkıda ki kemanları Patrick Wolf a benzetenlerde var. Yuh diyorum başka bir şey demiyorum. Patrick Wolf değil de Sea Wolf desen neyse... İşin kötüsü bir şeyi bir şeye benzetme hödüklüğünü her önüne gelen yapıyor. Bunun için ciddi anlamda 70leri-80leri-90ları yalayıp yutmak lazım. Şu şarkıda saz var la bu Neşet Ertaş dan arak demek gibi bir şey bu. Son olarak Yalın “Duyulurum” gibi bir şarkı yapıp albümü bitiriyor. Bence en iyi şarkıda bu son şarkı. Yalın ismi gibi yalın olmadıkça bu iş olmayacak. Yoksa imajla-saçla-başla bu işler olmaz. Bizde bıyıkda sakalda var ama bizide Yalın duymaz.

not: Tavisye olarak Yıldız Tilbe'nin bir Erkin Koray şarkısı olan "Anma Arkadaş"ı dinleyin.
Birde Ahmet şeker var. O da ilginç bir eleman dikkatimi çekti. "Sev beni sor beni" diye şarkısı var. Bunlar kesmezse Hediye Güven verelim. Ya da ilerde yazacağım bir başka kritik olarak jehan barbur a ne dersin!

12 Mayıs 2009 Salı

gelecek program















+ bir kaç albüm daha...