26 Nisan 2009 Pazar

Patrick Wolf-The Bachelor-Operada Yalnız Olmak


Vitrinde görüp çok hoşumuza giden bir urba, camekânın arkasından göründüğü gibi üzerinizde güzel görünmeyebilir. Çünkü satın aldığınız sadece elbisedir. Güzelliği satın alabileceğimizi sanmamız ise yanımıza kar kalır. Ruhu olmayan mankenin duyguları da olmayacağından güzelliği olduğu gibi yansıtır. Oysa bizim bedenimize göre biçilmiş bir entari ruhumuzun obezliğinden bedenimizde pot durabilir. Patrick Wolf ise eline ne geçerse üzerine giymeye meraklı bir çocuk-kadın-erkek-aşık-ölü.


“Battle” şarkısını kaydetmeden önce “Patrick Wolf” Black Flag’dan “Nervous breakdown” dinlemiş gibi yapıyor. İçine “henry rollins” kaçmış gibi görünsede bir gözüde duvarda ki yırtık Sex Pistols posterinde. Sid vicious ona göz kırpıyor. Sonlarına doğru birde “matthew bellamy “ çığlığı basıveriyor.Aman Allahım! “Vulture” ise Patrick’in Calvary tepesinde bağıra çağıra “Devo” şarkısı coverlamış halini anımsatıyor. Ama kendine özgü Dark wave çivilerini kendi eline kendi çakıyor. “who will” ile daha önce içinde “is it?” dediği yerden türküsüne devam ediyor.Kalbi kırık ama başı dik. Koro kullanımı yerli yerinde olsa da şahsen daha alengirli bir şey beklentimizi biraz mahcup ediyor.Çok koro çok Koro çok kullanıyor.Ona yakışsa da bu çoğulluk ve çokluk hissi onu şarkılarda tek tipleştiriyor.Bizide yoruyor. “The Sun Is Often Out” ile albümün aslında bir “soundtrack” olarak hayali bir film için yapıldığını fısıldıyor. İçinden “kronos quartet” çıkıyor şapkanın. Bazen eli “Klaus nomi”de bazen eli “Kitaro” ya kadar uzanıyor.”Damaris” ve “the Messenger” en net gösterge o açıdan. Çoğu parçasında uzak doğuya ait o melankolik haleti ruhiyenin tınıları mevcut zaten. Kullanılan değişik enstrumanlarda buna olanak sağlıyor.Bunlarda yetmezmiş gibi “Theseus” şarkısının ortalarından sonlarına kayarken kimi yerde birlikte sahne almışlıkları olan Owen Pallett’e yakınlaşarak “This is the Dream of Win & Regine" selamı veriyor. Zaman zaman “Took You Two Years to Win My Heart” vari dolaylamalarda cabası.” Hard Times” ile her şey var bir de oryantal koysam ne olur diyor.” Thickets” gibi bir şarkıda Braveheart izledikten sonra yazılıyor sanırım. Bir sürü albüm bir sürü film Patrick Wolf’un evinin zeminine saçılmış. Bir o kadar kitap ve altı çizilmiş cümle cabası. Zaten Patrick başından beri ulu önderi David Bowie gibi daldan dala konmaya çalışsada kendine biçilmiş elbiseleri reddedip zora koşuyor. Kurt içgüdüsünün cesur ve zor olana odaklanması gibi. “Only hungry for you” demek isteyeceğimiz bu albüm Ziyafetten aç dönen yetimlere çeviriyor bizi.


Seslerden örülmüş kızlık zarını hırslarla bozuyor.Bu durum bana şunu hatırlatıyor: “kızların masum kalması çok zordur. hepsi beş yaşına gelmeden kadın olurlar. entrika öğrenmek zorundadırlar. fitne, fesat öğrenmek zorundadırlar. kadınlık, hayalleri temiz kalmış kızların, içlerinin kirlenmesi demektir” gibi…
Patrick Wolf büyüdükçe içinde ki küçük ironik organik kız ve oğlan çocuklarını cinselliği ile deneyselliği arasında zedeliyor. Gözlerimiz müzikal şatafat ve arzularının mastürbasyonundan çok bir “London” bir “augustine” görmek istiyor. Onu biraz daha kendisi gibi olacağı zamanları gözlüyoruz.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bu yazın başyapıtın olmalı ama bachelor'a yakın başka albüm dinlemedim bu sene
the stars | demolition | wind in the wires belki yok ama hala yerlerinde duruyor onlar


Vitrinde görüp çok hoşumuza giden bir urba, camekânın arkasından göründüğü gibi üzerinizde güzel görünmeyebilir. Çünkü satın aldığınız sadece elbisedir. Güzelliği satın alabileceğimizi sanmamız ise yanımıza kar kalır. Ruhu olmayan mankenin duyguları da olmayacağından güzelliği olduğu gibi yansıtır. Oysa bizim bedenimize göre biçilmiş bir entari ruhumuzun obezliğinden bedenimizde pot durabilir. Patrick Wolf ise eline ne geçerse üzerine giymeye meraklı bir çocuk-kadın-erkek-aşık-ölü

buraya bayıldım


Çok koro çok Koro çok kullanıyor.Ona yakışsa da bu çoğulluk ve çokluk hissi onu şarkılarda tek tipleştiriyor. Bizi de yoruyor. The Sun Is Often Out ile albümün aslında bir soundtrack olarak hayali bir film için yapıldığını fısıldıyor.
buraya da

Only hungry for you demek isteyeceğimiz bu albüm Ziyafetten aç dönen yetimlere çeviriyor bizi.

kahretsin

Şehirli Derviş dedi ki...

@Tacim
Bu yazının başyapıtım olmasından çok bu albümün başucu albümüm olmasını isterdim.(mütevazı mod)Bu albümden beklentim eskilerinden en sevdiğimiz şarkıların yenilerini yapmasıda değildi şahsen Wolf'un.Ama Tacim sen bazen sevdiklerine karşı objektif olamıyorsun.Bu sevdiklerine kıyamadığından sanırım.Bense Patrick Wolf'u hatalarına karşın seviyorum.Keşke sevdiğimiz herkes onun kadar hata yapsa da onları böyle sevebilsek.Çünkü insan sevildiğinin farkında olmak istediği gibi sevdiğinin de kim olduğunu bilmek istiyor.Kahretsin!