11 Ekim 2008 Cumartesi

Chris Cornell-Tom Morello:The Nightwatchman-One Day As a Lion's-Gavin DeGraw


Chris Cornell
Chris Cornell ile Timbaland arkadaş olursa ne olur? Tabii ki daha popüler olma ihtimali olan işler ortaya çıkar.Ki ben Cornell'i Soundgarden ile de pek dinlemezdim.Ne zaman Auidoslave ilk albümü ile çıktı ve ortayı dağıttı ise o zaman sevdim ve sevgim orada kaldı. Belki "Billie Jean" coverı ile gönlümü biraz aldı ama bu son albümü hiç iyi tınlamadı. Tamam yeniliklere açılmak istiyor olabilir-değişik işler yapıp kendi sınırlarını aşmayı istiyor da olabilir-ama Auidoslave den sonra çıta sürekli düşüyor. Bu albüm satar mı satar. Genç ergen kızların ve erkeklerin odalarına poster asmaya hala ihtiyacı var!



Tom Morello:The Nightwatchman

R.A.T.M ve sonrasında Audioslave ile işler uzun ömürlü olmayınca "Solo" macerasına başlayan Tom Morello ilk albümü ile vasat bir folk rock albümü yapmıştı.İlk albümü "tek kişilik işkence" gibiydi neredeyse-yersiz bir albümdü-birisi ona yüreğinin sesini dinle senden folk star olur Tom demiş sanki o da gaza gelmişti. Ama Bob Dylan belgeseli izlemekle Dylan olunmazdı.Tom hem faka hem boka basmıştı. Bunun nedeni sürekli aynı söylemi (R.A.T.M tipi şarkıları) devam ettirip bunun üstüne daha sıradan şarkılar yazması idi. Çok iyi bir gitarist olmak ayrı şey-iyi şarkı yazmak-kalbe dokunmak ayrı şey. 2008 tarihli "The Fabled City" albümü bu açıdan ilk albümden daha iyi. Hatta 6 ay önce Serj ile bir barda şarkı söylerken dinlemiştim bunları ve o şarkıyı aramıştım. O şarkı bu albümdenmiş- o zaman ortada yokmuş yani. O parça "Lazarus On Down". Ama o canlı performansta ki ruh yok.(bu parçanın ruhunu kaybetmesi olayının bir benzeri Pinhani'nin "Bir Anda" parçasının da başına gelmişti laf aramızda)Serj etkisi de şarkıda epey törpülenmiş-sanırım öne çıkması pek istenmemiş.İlkine göre daha iyi ama hala iyi olmayan hatta bir an önce bitmesi gereken bir solo proje bu. Bunca yergiye rağmen "The Fabled City" gibi "Whatever It Takes" gibi haydi eller havaya parçaları ve "Lazarus On Down" gibi güzellikler mevcut. Hatta albümün en iyisi "Lazarus On Down". Tom bir Soad şarkısı olan "roulette" yazacak kadar iyi besteci değil ama çok iyi bir gitarist ve bu şarkı da güzel bir şarkı.








Gavin DeGraw

"Follow Through" ile tanımıştım bu elemanı sanırım. Sonra "I don't want to be" de Chris Cornell'i bile hatırladım ucundan. in love with a girl ise sanki bir anadolu rock girişi gibi başlasada eğlenceli bir parça. Fena değil yani dinleyin.
www.myspace.com/gavindegraw

One Day As a Lion's
Zach de la Rocha R.A.T.M(Rage Against the Machine) dan ayrılınca.Solo yapacaktı doğal olarak. Aslında bir grubun dağılması ile genelde solist ayakta kalır genellemesi Rage Against the Machine geçerli olmadı pek. Çünkü çok da matah işler çıkmadı Zach de la Rocha dan. Yani Dead Kennedys dinlerim. Black Flag dinlerim. Yinede Zach de la Rocha ve The Mars Volta'dan ayrılan Jon Theodore 'nin aynı projede buluşması ilgi çekici olabilir diye düşündüm. Çünkü son dönem rock davulcuları arasında çalışından haz aldığım sayılı davulculardandır kendisi. Hatta Lars Ulrich bile son zamanlarda en beğendiğim davulcu diyordu bir yerde kendisi ile ilgili.(Mars voltanın ikinci albüm zamanlarında) Sonuç olarak Rage Against the Machine'nın külleri ne kadar alev etkisi yapar. Çünkü One Day As a Lion's kıvılcım bile çıkaracak güçte değil. Orta halli bir proje grubu. Dinlemekte yinede fayda var.

2 yorum:

dadagu dedi ki...

ratm güzel bir 'şey' olsa da, sürüp gidecek bir 'şey' e benzemiyordu.sürmedi de. morello'yu (müziğini yani) sevemedim pek. cornell o fotoğrafta ne görmüş de şaşırmış olabilir, meraka sardım kendimi.audioslave iyiydi,hoştu, ama bu adamların evelce yaptıkları işleri bilmeyen birisi için "abi şöyle bir grup var al dinle" deyip ve verilecek kıvamdaydı daha ziyade.kendilerini çok yıpratmasalar bari, eski gruplarını dağıtalı beri yaptıkları işler güdük duruyor.

Şehirli Derviş dedi ki...

@dadagu

solo projelerin coğu fason ne yazık ki!